Yerlikaya, kadınların siyasi olsun, sosyal olsun hayatın her alanında gösterdikleri gayreti bir lütuf ya da imtiyaz değil bir 'hak mücadelesi' olarak gördüklerini belirtti. Kadın ve erkeğin yasalara göre eşit olduğunun ifade eden Yerlikaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Evde, fabrikada, tarlada, ofiste, alın teriyle, emeğiyle çalışan; maruz kaldıkları ayrımcılıkları elinin tersiyle iten, bu anlayışların üstesinden gelen tüm kadınların başarılarıyla gurur duyuyoruz. Kadın ve erkek birer birey olarak gönül dünyamızda da, fikir dünyamızda da, yasalarımızda da hür ve eşittir ve böyle olmaya da devam edecektir. Üstünlük üretkenliktedir, gayrettedir, verilen emektedir, erdemdedir."
Peygamber Efendimizin kadınlarla ilgili çağları aşan mesajını hatırlatan Yerlikaya, "'Ey insanlar, kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim.' Milli Mücadele'nin en ateşten günlerinde o büyük destan, Türk kadınlarının, Şerife Bacıların, Nene Hatunların, Gördesli Makbulelerin insanüstü gayret ve çabalarıyla yazıldı. O isimlerin her biri milletimizin vicdanında ve tarihin altın sayfalarında yerini almıştır. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk de, 'Dünyada her şey kadının eseridir' diyerek, kadının hak ettiği değere vurgu yapmış, bu düşünceden hareketle yine kadınlar için hayatın her alanında önemli reformlara imza atmıştır."Kadını dışlayan bir anlayışın sahip olunan insan zenginliğinin yarısından vazgeçmek olduğunu söyleyen Yerlikaya, "Bugün geldiğimiz noktada ise, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında; Türkiye Yüzyılı olarak isimlendirdiğimiz bu yeni dönemde, hedeflerimize ulaşmakta yine kadınları baş aktör olarak görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle, 'Türkiye Yüzyılı, kadınların yüzyılı olacaktır!' Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu, kadını erkeği, genci yaşlısıyla aziz milletimizle birlik ve beraberlik içinde hayata geçiriyor, kadına şiddetin adının dahi anılmadığı bir Türkiye'yi birlikte inşa ediyoruz. Bu hedefe doğru emin adımlarla ilerlerken, İçişleri Bakanlığı olarak bizler de, kadına yönelik şiddetle mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz, sürdürmeye de devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Şu an itibarıyla aktifte 720 elektronik kelepçe uygulamamız var"Asayiş başlığı içinde en önemli çalışma alanlarının başında aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelenin geldiğini, bu alanda birçok projeyi ve yenilikleri hayata geçirdiklerini aktaran Bakan Yerlikaya, "Elektronik kelepçe projesiyle yüksek riskli pek çok muhtemel şiddet vakasını önlemeyi başardık. Şu an itibarıyla aktifte 720 elektronik kelepçe uygulamamız var. Ve bu kapasiteyi bin 500'e çıkardık. 'KADES' uygulamamız da bu alanda verdiğimiz mücadelede çok önemli bir yere sahip. Hayata geçirildiği günden bugüne 6 milyona yakın kişi tarafından indirilen KADES uygulamasında 1 milyonu aşkın ihbar alındı. Bu ihbarlar en hızlı şekilde değerlendirildi ve en yakın güvenlik birimlerimizce müdahalede bulunuldu" diye konuştu.
"2023 yılında üzülerek ifade ediyorum ki 300 kadın şiddet kurbanı oldu"
Emniyet ve jandarma teşkilatlarında kadına yönelik şiddetle mücadele alanında faaliyet gösteren birim sayısının bin 267'ye yükseltildiğini açıklayan Yerlikaya, "Bu mücadeleyi verirken şiddeti doğuran sebepleri ortadan kaldırmak ve farkındalık programlarını yaygınlaştırmak da en temel önceliklerimiz arasında yer alıyor. Son 1 yıl içinde 250 bini aşkın kolluk personelimize kadına yönelik şiddetle mücadeleye yönelik eğitimler verildi. 65 binin üzerinde koruyucu tedbir, 684 binin üzerinde önleyici tedbir kararı alındı. Fakat tüm bu çalışmalarımıza ve mücadelemize rağmen 2023 yılında üzülerek ifade ediyorum ki 300 kadın şiddet kurbanı oldu. Bu cinayetlerdeki toplam şüpheli sayısı 284'tü. Çünkü birden fazla kadın cinayeti işleyen şüpheli var. Bu şüphelilerden 208'i tutuklandı, 71'i intihar etti. Firarda olan 5 şahsı da yakalama çalışmalarımız devam ediyor" şeklinde konuştu.
"Kadına şiddeti bir insanlık suçu olarak görüyor ve bu konuda mücadelemizi 'sıfır tolerans' ilkesiyle en üst seviyede sürdürüyoruz"
Bir kadının, bir annenin gözünden yaş akmasın, bir hayat daha solmasın diye ellerinden gelenin fazlasını yapmak gerektiğine dikkat çeken Yerlikaya, "Eğer ülkemizde bir kadın huzurlu değilse, bir kadın yaşamından endişe duyuyorsa, bunu ortadan kaldırmak sadece bizim değil, hepimizin en büyük görev ve sorumluluğudur. Bu noktada kadına şiddeti bir insanlık suçu olarak görüyor ve bu konuda mücadelemizi 'sıfır tolerans' ilkesiyle en üst seviyede sürdürüyoruz" dedi.
Kadına yönelik şiddet zehrinin panzehirinin doğru nesiller yetiştirmekten geçtiğine işaret eden Yerlikaya, "Yazar Turgut Cansever üzerinde düşünmemizi gerektiren sarsıcı bir uyarıda bulunuyor, 'Şehri imar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesiller imar ettiğiniz şehri imha eder.' Toplumu huzursuz eden bu sarmalın ilacı sevgidir, saygıdır. Bu bağlamda biz bakanlık olarak tüm birimlerimizle bu önemli konudaki çalışmalarımızı üstün bir hassasiyet ve görev şuuru ile yerine getirmeye devam ediyoruz" dedi.
Yerlikaya, İçişleri Bakanlığının kadına yönelik şiddete karşı etkin bir mücadelenin başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, sendikalar, meslek kuruluşları, özel sektör temsilcileri, medya ve halk ile birlikle topyekün bir seferberlikle başarıya ulaşacağının farkında olduklarını vurguladı.