İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kentlilerin doğayla bütünleşmesi için Buca’da kurulan “Fırat Yaşayan Parkı” ilçe sakinlerinin gözde mekanlarından biri oldu. Günde 10 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırlayan parkı yurttaşlar da evi gibi korumaya başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sözünü verdiği 35 Yaşayan Park projesi kapsamında hayata geçirilen Fırat Yaşayan Parkı, Bucalıların yeni buluşma mekanı oldu. 35 yıldır fidan deposu olarak kullanılan, üç futbol sahası büyüklüğündeki Fırat Yaşayan Parkı’nda semt sakinlerinin talepleri üzerine yürüyüş rotaları, çay bahçesi, dinlenme ve çocuklar için oyun alanları, basketbol sahası, sera, mahalle bostanı gibi birçok özellik ilave edildi. İnsanı doğayla bütünleştirerek ekosistemi koruma, toplumsal etkileşim ve tarımsal üretim olmak üzere üç amaca hizmet eden Fırat Yaşayan Parkı, açıldığı günden itibaren Bucalılar tarafından sahiplenildi.Kafeteryada kadın kooperatiflerinin ürünleri var
Fırat Yaşayan Parkı İşletme Şefi Can Uğur, “Burası, Buca’nın merkezinde yaklaşık 80 bin hemşerimize hizmet veren bir park. 30 bin metrekarelik bir yeşil alanımız var. Burada gördüğünüz bitkiler ve ağaçlar tamamen kooperatiflerimizden alındı. Başkanımız Tunç Soyer’in hizmete aldığı Acil Çözüm Ekibi tarafından planlanan bir yerdi” dedi.
Günde 10 bin civarında İzmirliye hizmet veren parktaki kafeteryanın sabah 8’den gece 12’ye kadar açık olduğunu söyleyen Can Uğur, “Kafeteryada satılan ürünlerimiz, kadın kooperatiflerimizden gelen ürünler. Bugüne kadar gelen bütün misafirlerimiz de çok memnun şekilde buradan ayrıldı. Sabah saatlerinde buraya geldiğimde en çok hoşuma giden şey, yaş farkı olmaksızın en küçüğünden en büyüğüne yürüyüş alanlarında, basketbol potalarında vatandaşları görmek oluyor” diye konuştu. “Vatandaş kendi parkını koruyor”
Parkı vatandaşın da sahiplendiğini belirten Can Uğur, “Güvenliğimiz hizmet veriyor ama şu an aslında pek de güvenliğe ihtiyacımız kalmadı. Halk bu parkı sahiplendiği için koruyor. Hiçbir güvenliğin birini uyarmasına gerek yok. Herkes kendi arasında döngüyü kurdu ve buraya sahip çıkıyorlar” şeklinde konuştu. “Benim hayalimi Tunç Başkan gerçekleştirdi”
Parkın mahallenin çehresini değiştirdiğini ifade eden Fırat Mahallesi Muhtarı Feramuz Eroğlu, “35 yıldır bu mahallede oturuyorum. Fırat fidanlığının mazisi burada 50 yıla dayanıyor. Burası tozdan, topraktan, gübre kokusundan geçilmiyordu. Sağ olsun ben bu fidanlık konusunu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e götürdüğüm zaman, hiç tereddüt etmeden, samimi bir şekilde ‘Muhtarım ben burayı İzmir’in en güzel parkı yapacağım’ dedi. Başkanımız sözünde durdu. Mahallemize, Bucamıza layık bir park yaptı. Burası parkın ötesinde mükemmel bir tesis oldu. Hayalimi Tunç Başkan gerçekleştirdi. Mahalleliden de çok teşekkür ve takdir alıyorum. Tüm vatandaşlarımızdan da buraya sahip çıkmasını rica ediyorum. Kendi evlerine sahip çıktıkları gibi temiz tutsunlar. Ekipler burada gece gündüz çalışıyor. Hepimizin de elini taşın altına koyması lazım” dedi. “Kahvaltımızı bile burada yapıyoruz”
Parkı her gün ziyaret eden yurttaşlar ise duygularını şu sözlerle aktardı:
Gülşah Muslu: “Daha önce fidanlıktı burası. Şimdi ferahlayabileceğimiz, köpeklerimizi gezdirebileceğimiz, oturup bir çay içebileceğimiz bir alanımız oldu. Ben hemen hemen her sabah hava almak, çay içmek, hatta kahvaltı yapmak için geliyorum. Kafeteryadaki yiyecek içecekler de çok uygun fiyatlı olduğu için çoğu zaman kahvaltımızı burada yapıyoruz.”
Sevgi Mendeş: “Çok güzel oldu. Nefes alabileceğimiz, yürüyüş yapabileceğimiz, oturup bir çay içebileceğimiz bir alanımız olduğu için çok mutluyuz. İnşallah hep böyle devam eder, kapanmaz. Ben 10 yıldır burada oturuyorum. Böyle bir alana gerçekten ihtiyaç vardı. Hep diyorduk keşke çıkıp oturabileceğimiz bir alanımız olsa diye. Çok iyi oldu çok memnunuz.”
Rasim Coşkun: “Parkın 100 metre yanında oturuyorum. Çok güzel bir park oldu. İnşallah bu parkı hep birlikte kollarız. Sahip çıkamazsak biter. Ben 38 senedir burada oturuyorum. Burası eskiden çöplüktü. Çok güzel nefes alabileceğimiz bir park oldu. Allah hepsinden razı olsun. Ben buraya akşamları daha çok kullanıyorum, torunumu getiriyorum.”Yaşayan Park, halkın istek ve ihtiyaçlarına göre tasarlandı
Fırat Yaşayan Parkı, Buca’da beş mahalleye olan yakınlığıyla büyük önem taşıyor. Fırat Yaşayan Parkı’na yönelik talep, Başkan Soyer’in İzmir’in her bir mahallesindeki ihtiyaçları hızlı ve etkili bir şekilde çözmek için oluşturduğu Acil Çözüm Ekibi tarafından tespit edilmişti. Park alanı İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi kararıyla Haziran 2022’de belediye şirketi İzDoğa’ya çay bahçesi olarak kiralandı ve bir yıldan kısa sürede Yaşayan Park’a dönüştü. Parkın yapımında İzDoğa’nın yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Acil Çözüm Ekibi’nin diğer paydaşları olan İZBETON, İZSU, İZENERJİ ile Park ve Bahçeler Dairesi, Fen İşleri Dairesi ve Yapı İşleri Dairesi görev aldı.Parktaki ağaçlar 3-4 yıl sulamaya ihtiyaç duymayacak türden seçildi
Parkta yapılan bitkilendirme çalışmaları, ömrünün bir kısmını İzmir’de geçiren ve İzmir’in en büyük yeşil alanı Kültürpark’ın ağaçlandırılmasına büyük emek veren Cevat Şakir Kabağaç’a (Halikarnas Balıkçısı) ithaf edildi. Parkın pek çok yerinde Cevat Şakir’in uyguladığı bitkilendirme yöntemlerinden ilham alındı. Fırat Fidanlığı’nın Yaşayan Park’a dönüştürülmesi için yapılan ağaçlandırma çalışmalarında İzmir’in iklim ve doğasına uygun bitkiler kullanıldı. Buca’ya kazandırılan otuz bin metrekarelik parkta palamut meşesi, pırnal meşesi, ıhlamur, çınar, sekoya, servi, Datça hurması, badem, sakız, delice zeytin, erguvan, kekik, karabaş otu, defne, ılgın, dut, süs armutu, nar gibi türlerin yanı sıra hanımeli, manolya, sarı çiçekli yasemin gibi kokulu bitkiler de toprakla buluştu. Parktaki ağaçlar, 3-4 yıl sonra sulamaya ihtiyaç duyulmayacak türlerden seçildi.
Fırat Yaşayan Parkı İşletme Şefi Can Uğur, “Burası, Buca’nın merkezinde yaklaşık 80 bin hemşerimize hizmet veren bir park. 30 bin metrekarelik bir yeşil alanımız var. Burada gördüğünüz bitkiler ve ağaçlar tamamen kooperatiflerimizden alındı. Başkanımız Tunç Soyer’in hizmete aldığı Acil Çözüm Ekibi tarafından planlanan bir yerdi” dedi.
Günde 10 bin civarında İzmirliye hizmet veren parktaki kafeteryanın sabah 8’den gece 12’ye kadar açık olduğunu söyleyen Can Uğur, “Kafeteryada satılan ürünlerimiz, kadın kooperatiflerimizden gelen ürünler. Bugüne kadar gelen bütün misafirlerimiz de çok memnun şekilde buradan ayrıldı. Sabah saatlerinde buraya geldiğimde en çok hoşuma giden şey, yaş farkı olmaksızın en küçüğünden en büyüğüne yürüyüş alanlarında, basketbol potalarında vatandaşları görmek oluyor” diye konuştu. “Vatandaş kendi parkını koruyor”
Parkı vatandaşın da sahiplendiğini belirten Can Uğur, “Güvenliğimiz hizmet veriyor ama şu an aslında pek de güvenliğe ihtiyacımız kalmadı. Halk bu parkı sahiplendiği için koruyor. Hiçbir güvenliğin birini uyarmasına gerek yok. Herkes kendi arasında döngüyü kurdu ve buraya sahip çıkıyorlar” şeklinde konuştu. “Benim hayalimi Tunç Başkan gerçekleştirdi”
Parkın mahallenin çehresini değiştirdiğini ifade eden Fırat Mahallesi Muhtarı Feramuz Eroğlu, “35 yıldır bu mahallede oturuyorum. Fırat fidanlığının mazisi burada 50 yıla dayanıyor. Burası tozdan, topraktan, gübre kokusundan geçilmiyordu. Sağ olsun ben bu fidanlık konusunu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e götürdüğüm zaman, hiç tereddüt etmeden, samimi bir şekilde ‘Muhtarım ben burayı İzmir’in en güzel parkı yapacağım’ dedi. Başkanımız sözünde durdu. Mahallemize, Bucamıza layık bir park yaptı. Burası parkın ötesinde mükemmel bir tesis oldu. Hayalimi Tunç Başkan gerçekleştirdi. Mahalleliden de çok teşekkür ve takdir alıyorum. Tüm vatandaşlarımızdan da buraya sahip çıkmasını rica ediyorum. Kendi evlerine sahip çıktıkları gibi temiz tutsunlar. Ekipler burada gece gündüz çalışıyor. Hepimizin de elini taşın altına koyması lazım” dedi. “Kahvaltımızı bile burada yapıyoruz”
Parkı her gün ziyaret eden yurttaşlar ise duygularını şu sözlerle aktardı:
Gülşah Muslu: “Daha önce fidanlıktı burası. Şimdi ferahlayabileceğimiz, köpeklerimizi gezdirebileceğimiz, oturup bir çay içebileceğimiz bir alanımız oldu. Ben hemen hemen her sabah hava almak, çay içmek, hatta kahvaltı yapmak için geliyorum. Kafeteryadaki yiyecek içecekler de çok uygun fiyatlı olduğu için çoğu zaman kahvaltımızı burada yapıyoruz.”
Sevgi Mendeş: “Çok güzel oldu. Nefes alabileceğimiz, yürüyüş yapabileceğimiz, oturup bir çay içebileceğimiz bir alanımız olduğu için çok mutluyuz. İnşallah hep böyle devam eder, kapanmaz. Ben 10 yıldır burada oturuyorum. Böyle bir alana gerçekten ihtiyaç vardı. Hep diyorduk keşke çıkıp oturabileceğimiz bir alanımız olsa diye. Çok iyi oldu çok memnunuz.”
Rasim Coşkun: “Parkın 100 metre yanında oturuyorum. Çok güzel bir park oldu. İnşallah bu parkı hep birlikte kollarız. Sahip çıkamazsak biter. Ben 38 senedir burada oturuyorum. Burası eskiden çöplüktü. Çok güzel nefes alabileceğimiz bir park oldu. Allah hepsinden razı olsun. Ben buraya akşamları daha çok kullanıyorum, torunumu getiriyorum.”Yaşayan Park, halkın istek ve ihtiyaçlarına göre tasarlandı
Fırat Yaşayan Parkı, Buca’da beş mahalleye olan yakınlığıyla büyük önem taşıyor. Fırat Yaşayan Parkı’na yönelik talep, Başkan Soyer’in İzmir’in her bir mahallesindeki ihtiyaçları hızlı ve etkili bir şekilde çözmek için oluşturduğu Acil Çözüm Ekibi tarafından tespit edilmişti. Park alanı İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi kararıyla Haziran 2022’de belediye şirketi İzDoğa’ya çay bahçesi olarak kiralandı ve bir yıldan kısa sürede Yaşayan Park’a dönüştü. Parkın yapımında İzDoğa’nın yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Acil Çözüm Ekibi’nin diğer paydaşları olan İZBETON, İZSU, İZENERJİ ile Park ve Bahçeler Dairesi, Fen İşleri Dairesi ve Yapı İşleri Dairesi görev aldı.Parktaki ağaçlar 3-4 yıl sulamaya ihtiyaç duymayacak türden seçildi
Parkta yapılan bitkilendirme çalışmaları, ömrünün bir kısmını İzmir’de geçiren ve İzmir’in en büyük yeşil alanı Kültürpark’ın ağaçlandırılmasına büyük emek veren Cevat Şakir Kabağaç’a (Halikarnas Balıkçısı) ithaf edildi. Parkın pek çok yerinde Cevat Şakir’in uyguladığı bitkilendirme yöntemlerinden ilham alındı. Fırat Fidanlığı’nın Yaşayan Park’a dönüştürülmesi için yapılan ağaçlandırma çalışmalarında İzmir’in iklim ve doğasına uygun bitkiler kullanıldı. Buca’ya kazandırılan otuz bin metrekarelik parkta palamut meşesi, pırnal meşesi, ıhlamur, çınar, sekoya, servi, Datça hurması, badem, sakız, delice zeytin, erguvan, kekik, karabaş otu, defne, ılgın, dut, süs armutu, nar gibi türlerin yanı sıra hanımeli, manolya, sarı çiçekli yasemin gibi kokulu bitkiler de toprakla buluştu. Parktaki ağaçlar, 3-4 yıl sonra sulamaya ihtiyaç duyulmayacak türlerden seçildi.