2020 Mart ayı itibari ile ülkemizde ve tabiki tüm dünyada, daha önce eşi benzeri görülmemiş hiç birimizin tecrübe edinmediği bir süreç başladı. Hangimiz bu kadarını umuyorduk? Hiçbirimiz. Gençler, çocuklarımız soruyorlar: Önceki pandemiler de ne yapmıştınız? Nasıl atlattınız?diye. Daha önce böyle bir salgın olmadı ki diye cevap veriyoruz. Sonuç olarak büyük-küçük hepimizin hayatı A dan Z ye değişti. Her konuda ama her konuda oldukça farklı uygulamalar gerçekleşti. Çalışma şartlarımız, öğrenim koşullarımız, sınav tarzlarımız, alış veriş ritüellerimiz, sosyal yaşantımız günlük hayatta yaptığımız, yapmaya devam ettiğimiz her şey farklı bir hal aldı. Açıkçası gözlemlerime göre bu konuda genelde herkes oldukça duyarlı, sosyal mesafe, hijyen , maske vs…
Evet ayak uydurduk çoğunlukla evlerimizde izole hayatlar yaşadık veya daha çok yaşamak zorunda kaldık. Bu konuda 65 yaş üstünün daha fazla zorlandığını gözlemledim. İhtiyaçlarımız telefon veya internet siparişleri ile kapımıza kadar geldi, gidip bir alış veriş yapalım aktivitesi bile yapamadık, okula gidip gelme, yolda yürüme , spora gitme, komşuya arkadaşa ziyarete gitme, kafeye, restorana, kütüphaneye, kuaföre-berbere gitme gelme, sahilde şöyle bir yürüyüp deniz havası alma gibi farkında bile olmadan yaptığımız birçok fiziksel aktiviteden geri kaldık, enerjiyi tüketmedik biriktirdik ,depoladık. Üstelik depolarken bir yandan da tükettik, neden tükettik?
Sıkıntıdan, boşluktan. Birçok kanal veya sosyal medya devamlı yiyecek içecek tarifi veriyor. Bol bol iştah açıcı lezzetli tarifler… Eh her şey kapıya kadar geliyor, tarif çok, vakitten bol ne var sonuç; ye biriktir gelsin kilolar. Gelsin gelsin de kilo sadece kendi başına gelse iyi. Kilolarla birlikte gelen hastalıklara ne demeli? Obezite ve sonuçları; Hiper tansiyon, kalp-damar rahatsızlıkları, tip 2 diyabet, eklem rahatsızlıkları, psikolojik rahatsızlıklar ve bunların sebep olduğu br dizi hasatalıklar. Üstelik hastanelerdeki yoğunluk ve bulaş riski yüzünde rutin kontrollerimizi bile yaptıramıyoruz. Durum bu şekilde şimdi biz ne yapmalıyız?
Hepimiz aşıyı bekliyoruz , aşı bizim normalleşmemiz için bir umut. Peki aşı olunca bütün sorun ortadan kalkacak mı? Bu bir çeşit grip hastalığı, yani bu aşıyı her yıl tekrar tekrar olmamız gerekiyor. Anlaşılan o ki bu durum daha yıllarca devam edecek. Bu gerçeği de göz önünde bulundurarak kısıtlı hareket, eve bağımlı yaşam tarzı, eh bari ağzımın tadı bozulmasın yiyelim içelim …, yiyelim içelim de kilolar aldı başını gidiyor…
Bu şartlar altında benim bir diyetisyen olarak önerim; Beslenme kontrolünüzü lütfen elden bırakmayı. Her zaman kontrollü tüketin, kaliteli beslenin ama fazlasından ve zararlısından kaçının.
Temel gıdalarınızı gerektiği kadar tüketin, gerekiyorsa doktorunuza danışarak almanız gereken miktarda vitaminlerinizi-mineral takviyelerinizi alın. Hayatınızın şimdiye kadar olan hiç bir döneminde bu kadar az hareket etmediğinizin farkına varın ve lütfen kendinize evde bile olsa bir aktivite programı oluşturun. Mesela imkanınız varsa egzersiz aletleri ile yürüme bandı olabilir, kondisyon bisikleti olabilir, eliptik bisiklet olabilir veya bunlar yok ise evde mini bir parkur düzenleye bilirsiniz ve burda yürüyüşler yapabilirsiniz, danışanlarım takip ediyorlar bazı sosyal medya kanallarında veya televizyon kanallarında günlük egzersiz programları olabiliyor onları takip edebilirsiniz. Gün içinde yapacağınız 30-40 dk süreli aktiviteler kilo kontrolü konusunda size oldukça faydalı olacaktır. Sizin için 30-40 dk bir kerede yorucu oluyorsa başlangıçta 10-15 dk sabah-akşam günde 2 kere aktivite yapabilirsiniz. Lütfen oturmayın aldığınız enerjiyi depolayıp kiloya çevirmeyin, sağlığınızdan olmayın.
Unutmayın Dünya Sağlık Örgütü bu virüsün özellikle bağışıklık sistemi zayıf kişilerde veya obezite ile birlikte diğer sağlık sorunlarının da eşlik ettiği kişilerde ölümcül sonuçlara sebep olduğu şeklinde açıklamaları var. Herkese sağlıklı ve mutlu günler, yıllar diliyorum.