Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın, “Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” dediği, ömrünün büyük bölümünü geçirdiği Atatürk Müze Köşkü, 29 Ekim 2023’te tamamlanan restorasyonunun ardından yaklaşık 10 bin ziyaretçiyi ağırladı.
Atatürk, 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelişinde önce Ziraat Mektebi’ni daha sonra da İstasyon Şefi Köşkü’nü hem konut hem de çalışma yeri olarak kullandı.
Bu yapılar Atatürk’ün çalışma ve dinlenmesi için yetersiz kalınca uygun bir konut arayışı içine girildi. Daha sakin ve huzurlu bir ortam olması sebebiyle Çankaya’daki bağevi Ankara Belediyesi tarafından 30 Mayıs 1921’de Mustafa Kemal’e armağan edildi. Atatürk, Latife Hanım ile evlenmesinin ardından günlük yaşamını burada sürdürdü.
1924-1926 yıllarında yeni yapılar eklenerek, büyütülen bağevi, Mustafa Kemal Paşa’yı 1932’de inşa edilen Pembe Köşk’e taşınıncaya kadar ağırladı.
1950’de hizmete girdi
Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında çok önemli olaylara tanıklık eden, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın yakın kurmaylarıyla 28 Ekim 1923’teki akşam yemeğinde bir araya gelerek, “Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” dediği ve ömrünün büyük bölümünü geçirdiği bağevi, 1950’den bu yana Atatürk Müze Köşkü adıyla halka açıldı.
Köşkün, 2002–2007 arasında kapsamlı bir bakım ve onarım çalışmasıyla müzeden çok, kullanıldığı dönemi yansıtan bir konut olarak sergilenmesi için gerekli düzenlemeler yapıldı.
Meydana gelen bozulmaları durdurabilmek amacıyla da 2022’de Milli Saraylar Başkanlığınca yeniden restorasyonuna başlanılan köşk, tadilatların tamamlanmasıyla Cumhuriyet’in 100. yılında kapılarını yeniden ziyaretçilere açtı.
Milli Saraylar Başkanlığı Anadolu Müzeleri Daire Başkanı Mert Tepekıran, Atatürk Müze Köşkü’nde yaptığı açıklamada, köşkün tarihi ve özelliklerine ilişkin bilgi verdi.
Atatürk Müze Köşkü’nün, müzeden ziyade 1921-1932 yılları arasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kullandığı ev olarak muhafaza edildiğini vurgulayan Tepekıran, şöyle konuştu:
“Burası 2022 yılında Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü himayesinde Milli Saraylar Başkanlığımızca geniş kapsamlı bir restorasyona alındı. Bilim ve Değerlendirme Kurulu uzman hocalarımızın titiz çalışmalarıyla bir restorasyon süreci geçirdik, bir yıl gibi kısa sürede tamamlandı.
Burası Ankaralılar ve şehir dışından gelen misafirler için çok önem verilen bir mekan ve bu mekanda 29 Ekim 2023’den bu yana 10 bine yakın ziyaretçi ağırladık. Ziyaretçileri 20 kişilik gruplar halinde kabul ediyoruz, çünkü ev formatında ve ahşap bir yapı olduğu için çok kalabalık grupların ağırlanmasında bazı sıkıntılar oluşabiliyor.”
Restorasyonda 150 kişilik uzman ekip çalıştı
Tepekıran, restorasyon sürecinde binanın statiği, çatı tamiri ve kirişlerinin sağlamlaştırılması, duvarlardaki kalem işlerinin tekrar gözden geçirilmesi ve obje bakımları gibi çalışmaların yaklaşık 150 kişilik uzman bir ekiple yürütüldüğünü aktardı.
Müze köşkün iki katının restorasyonunun tamamlanıp, ziyarete açıldığı bilgisini veren Tepekıran, “Halen devam eden manevi evlatlar kısmı ve müze-sergi salonumuz var. Bunları da en kısa zamanda tamamlayıp, vatandaşlarımızın ziyaretine açacağız” dedi.
Tepekıran, ziyaret sırasında yemek salonu, elçi kabul odası, Atatürk’ün yatak odası ve şahsi eşyaları, Latife Hanım’ın odası, çalışma odası ve kütüphanenin görülebileceğini belirterek, köşkün pazartesi hariç her gün “0 312 403 54
TÜRK–MACAR KÜLTÜR YILI BAŞLADI
Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Cumhurbaşkanı Katalin Novak ve Başbakan Viktor Orban ile birlikte Türkiye-Macaristan Kültür Yılı Açılış Programı’nda yer almıştı.
İki ülke arasındaki ilişkilerin 100. yıl dönümü dolayısıyla ilan edilen “2024 Türkiye-Macaristan Kültür Yılı” açılış etkinliği, Budapeşte MÜPA Bela Bartok Ulusal Konser Salonu’nda gerçekleştirilmiş, Macar ve Türk müziklerinin seslendirildiği etkinliğe, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da katılmıştı.
Kültür yılı etkinlikleri tanıtıldı
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, 1923’te imzalanan Türk-Macar Dostluk Anlaşması’nın 100. yıl dönümü olması dolayısıyla 2024’ün Türkiye ve Macaristan’da karşılıklı kültür yılı olarak kutlanacağını açıkladı.
Bakan Ersoy, Bakanlıkta düzenlenen “2024 Türkiye-Macaristan Kültür Yılı Tanıtım Toplantısı”nda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk döneminde iki ülke arasındaki ilişkilerin oldukça yoğun ve dostane bir şekilde ilerlediğini, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla da siyasi ve diplomatik ilişkilerin aynı dostane havayla devam ettiğini belirtti.
Bakan Ersoy, iki ülke arasındaki güçlü ilişkilere kültürel alanda ivme kazandırmak amacıyla Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ile 2021’de düzenlenen Türkiye-Macaristan Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi Toplantısı’nda imzalanan niyet bildirgesiyle 2024’ün iki ülke arasında “Türk-Macar Kültür Yılı: Yüzyıllık Dostluk ve İşbirliği” temasıyla karşılıklı kültür yılı olarak kutlanmasına karar verdiklerini bildirdi.
Kültür yılı etkinlikleri
Kültür yılı sayesinde, ikili ilişkilerde dinamizm, kültürler arası paylaşım ve iletişimin artacağına inandığını dile getiren Bakan Ersoy, şöyle devam etti:
“Türk kültürünün zenginliğini uluslararası arenada en üst düzeyde ortaya koymak, tanıtmak ve bunu turizmdeki adımlarla en güçlü şekilde entegre ederek ülkelerimiz arasındaki turizm hareketliliğini de çeşitlendirmek öncelikli hedeflerimiz arasında olacaktır.
Türkiye-Macaristan Karşılıklı Kültür Yılı’na ilişkin görsel tasarım hazırlık süreci, iki ülke tarafından ortaklaşa yürütüldü. 2023 Eylül ayında Ankara’da gerçekleştirdiğimiz Ortak Çalışma Grubu Toplantısı’nda, iki ülkenin profesyonel tasarımcılarınca tasarlanan logolar arasından, Macar grafik sanatçısı Tamas Kosa tarafından tasarlanan logo ‘Kültür Yılı Logosu’ olarak seçilmiştir.”
Macaristan’da görkemli program
Bakan Ersoy, dostluk anlaşmasının imzalandığı tarih olan 18 Aralık 2023’te Budapeşte’de MÜPA Macaristan Sanatlar Sarayı’nda görkemli bir açılış programı düzenlendiğini ifade etti.
Programda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası şefi Cemi’i Can Deliorman yönetimindeki Macaristan Ulusal Flarmoni Orkestrası’nın, Türk ve Macar kültürünün en beğenilen eserlerini, danslarını, geleneksel enstrümanlar ve solistler eşliğinde büyük bir sahne gösterisi halinde sunulduğunu aktardı. Bakan Ersoy, aynı zamanda Türk ve Macar melodilerinden ortak oluşturulan 2 yeni eserin de dünya prömiyerinin yapılacağını kaydetti.
Bakan Ersoy, Türkiye’nin de kültür yılının Aralık 2024’te gerçekleştirilecek kapanış programına ev sahipliği yapacağını söyledi.
Yıl boyunca Türkiye’nin kültür, sanat ve turizm değerlerinin Macaristan’da gereğince tanıtılması amacıyla titiz bir çalışma yürüttüklerini vurgulayan Bakan Ersoy, şöyle konuştu:
“İki ülke olarak ‘100. Yılda 100 Etkinlik’ gerçekleştirme hedefiyle yola çıktığımız bu süreçte, Macaristan’ın 8 şehrinde, 30’dan fazla mekanda, 800’ü aşkın kültür sanat insanımızın, kültür ve sanat değerlerimizi prestijli etkinliklerle, en etkili ve çarpıcı şekilde tanıtmasını amaçlıyoruz.
Bu kapsamda yıl boyunca, klasik Türk müziği ile geleneksel kültürümüzü yansıtan geniş repertuvarlı konser ve sahne performansları, Türk opera repertuarının seçkin bir örneği olan IV. Murat Operası, geleneksel el sanatları sergileri ve atölye çalışmaları, çağdaş sanat sergileri, Türk yazarların imza etkinlikleri ve söyleşi günleri, iki ülkenin dil, tarih, kültürel miras ve edebiyat alanlarındaki ilişkilerini ele alan bilimsel yayın ve makalelerin paylaşıldığı çalıştay, sempozyum ve panel etkinlikleri, Türkoloji çalışmaları, edebi eser çeviri atölyeleri, çocuk ve gençlere yönelik edebiyat etkinlikleri ve Türk filmi gösterimleri ile sinema festivaline katılım gibi etkinlikler gerçekleştirilmesini planlamaktayız.”
“Macar sanatseverlerle buluşturmayı hedefliyoruz”
Macaristan’da düzenlenen uluslararası festivallerin programlarında Türkiye’den etkinliklerin de yer alacağını ifade eden Bakan Ersoy, bu etkinlikleri Budapeşte, Debrecen, Zigetvar, Eger, Estergon gibi bilinen ve Osmanlı mirasına ev sahipliği yapan şehirlerde düzenlemeyi planladıklarını söyledi.
Sanat merkezlerinde büyük program
Bakan Ersoy, Macaristan’da ayrıca sanat etkinlikleri de düzenleyeceklerini belirterek, “Budapeşte Opera Binası, Erkel Tiyatrosu, Müpa Sanatlar Sarayı, Liszt Müzik Akademisi, Urania Film Merkezi, Elte Üniversitesi, Pesti Vigado Sanat Akademisi, Ulusal Müze, Szechenyi Kütüphanesi gibi klasik ve büyük mekanların yanı sıra Ulusal Dans Tiyatrosu, Macar Müzik Evi, Macar Kültür Evi gibi modern ve artistik mekanlarda, farklı nicelik ve nitelikteki sanat etkinliklerimizi Macar sanatseverlerle buluşturmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
İSTİKLAL SAVAŞÇISI ERGUN HİÇYILMAZ’I KAYBETTİK
Bazı yazarlarımız vardır, sanki İstiklal Savaşında yaşıyormuş gibi vatan, millet ve devrim için yaşarlar.
Bu gün kaybettiğimiz Ergun Hiçyılmaz (1942-2024) dostum da böyle biriydi. Kırmızı Kedi Yayınevi’nden basılan “Gazi Paşa’nın casusu GAVUR MÜMİN” kitabıma eşsiz yardımlar ve katkılar yapmıştı.
En son gazeteci Hakan Akarcalı kardeşim ile Beyoğlu’ndaki dükkanında onu ziyaret etmiş ve elini öpmüştük. Ergun abi, İstiklal Ordusu saflarına uçtu. Rahmetle… (Yaşar Aksoy)
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ARMAĞANI HALKEVLERİ KİTABI YAYINLANDI
Ekrem İmamoğlu başkanlığındaki “İstanbul Büyük Şehir Belediyesi”, gençlik emeklerimizi adadığımız saygın örgütümüzü, “Kapanmayan Parantez Halkevleri” başlığı altında, İBB Yayınlar Koordinatörü Cengiz Özkarabekir ve çalışma arkadaşlarının emeği ile nefis ve anlamlı bir şekilde büyük boy, 400 sayfalık bir yayın olarak topluma sundu.
İzmir Halkevi Kurucu Başkanı olarak (1976) nice anılarımı yüreğimde yaşattığım halkevimizi yansıtan bu yayında geniş bir şekilde yer almış bulunuyorum. Altan Öymen, Haluk Şahin, Metin Akpınar, Fikret Bila, Mustafa Balbay, Işık Kansu ve daha nice dostlarımla birlikte yayında yer almam büyük bir mutluluk bahşetti bana. Kitap artık raflara çıktı. Sayın Ekrem İmamoğlu ve Cengiz Özkarabekir’e sonsuz teşekkürlerimle. İzmirli dostlar kitap için Alsancak Yakın Kitabevi’ne başvurun, İstanbul’daki arkadaşlar Kırmızı Kedi kitapevleri ve Akmerkez Remzi Kitabevi raflarında bu kitabı bulabilirsiniz. (Yaşar Aksoy)