Sevgili Okuyucularım…
Geçtiğimiz günlerde 11 ilimizi yerle bir eden 40 binden fazla vatandaşımızın aramızdan ayrılmasına sebep olan ve hepimizin yüreğini dağlayan bir deprem yaşadık. Ben o günden beri eski ben değilim. Fiziken belli olmasa da ruhen çok büyük değişimlere uğradığımı farkediyorum.
O günden beri her gece yatarken, "deprem olursa ne yaparım" diye düşünüyor, bir süre uykuya dalmakta zorlanıyorum. Vaktim oldukça Urla Kent Konseyi'nde depremzedelere yardım toplayıp paketleyen ve tırlara yükleyen bir ekibin içinde yer alıyorum. Ekibimiz o kadar işinin ehli insanlardan oluşuyor ki, yardımların nereye gittiğini kimlere ulaştığını dahi takip ediyoruz.
Bu deprem bize hayatımızın ne kadar değerli olduğunu aynı zamanda da bir saniyede her şeyin yok olup gittiğini anlattı. Tedbir almanın ne kadar önemli olduğunu, hazırlıklı olmanın hayat kurtardığını, bu depremle bir kez daha öğrendik.
Urla Kent Konseyi Başkan Hadi Başman önderliğinde, deprem bölgesine yardım göndermek için gece gündüz çalışan bir ekipten oluşuyor. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü öğrencileri, Urla Esnafı, Urla'nın ev hanımları, konsey için çalışıyor. Ben de bu çalışmaların içinde yer aldığım için yazdıklarım son satırına kadar yaşadıklarımdır.
Deprem bize eksiklerimizi hatırlattı, önem vermediğimiz ama çok önemli olduğunu depremde öğrendiğimiz bu eksikliklerin bir an önce giderilmesi gerektiğini bir kez daha öğrenmiş olduk. Bu anlamda katıldığım bir toplantıda konuşan YARIMADA AKUT görevlileri, çok değerli bilgiler aktardı. Öncelikle depremde kaçmaya çalışmak büyük hataymış. Olduğun yere cenin pozisyonunda yatmak gerekiyormuş. Sonra herkesin bir deprem çantası olmalıymış. içinde
Depremde 72 saati göçük altında geçirebilecek şekilde düşünmekte yarar varmış. Kimse göçük altında kalmak istemez ama kimin ne olacağı da belli olmaz. Şu anda 11 ilimizde ölen ve göçük altından kurtulan vatandaşlarımızın hiçbiri böyle bir şeyi hak etmediler. Ama tedbirsizlik ve bilgisizlik ve de çalmaya alışmış müteahhitler yüzünden, deprem öldürmez, bina öldürür gerçeği bir kez daha yüzümüze vurdu.
YARIMADA AKUT görevlileri özellikle kaçmayıp, olduğu yere kapanan kişilerin depremden sağ çıkarıldığını üstüne basa basa vurguladılar. Ayrıca şunu da eklediler. "Öncelikle zorunlu deprem sigortası ve tamamlayıcı sigortalar yaptırın. Deprem anında yapacaklarını her gün prova yaparak kendinizi alıştırın. Deprem anında panik yapmayın ve olduğunuz yere hayat üçgeni oluşturacak şekilde kapanın. Sırtınız koltuk, çamaşır makinası gibi eşyalara dayansın ve mutlaka o eşyaya tutunun. Merdiven, balkon, pencere gibi yerlerden uzak olun. Deprem bittiğinde deprem çantanızı alıp evden çıkın, çıkarken, önce doğalgaz, sonra elektrik ve su vanalarını kapatın. Eğer doğalgaz kokusu alıyorsanız, vanasını kapatın ama elektrik vanasını kapatmayın. Çünkü elektirik düğmesinin oluşturacağı kıvılcım yangına sebep olabilir".
Hepinizin tedbirli ama depremsiz bir hayat yaşamanız dileğimle.