Sıcak bir temmuz ayı, sabrının sonuna gelmiş bir babanın, Ankara`dan yaklaşık olarak
Sene belirtmeden yukarıda yazdığım Anekdot, yaşları 60 üzerinde olan ülkemiz insanının çok iyi hatırlayacağı, “Ayşe tatile çıksın” Parolasıyla başlayan 20 Temmuz 1974 senesindeki Kıbrıs Barış Harekatına gelene kadar, Türkiye tarafından, Kıbrıslı Türk soydaşlarımızı korumak için yapılan çalışmalarda, kendilerini sözde NATO`da müttefik, başta İngiltere, ABD, AB`de ve bize dostmuş gibi gösteren Emperyalist Kapitalist ülkelerin nasıl oyaladıklarını göstermekte.
Türkiye`nin 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ile soydaşlarımızın hayatlarını garantiye almasının yanı sıra, bu gün Avrupa’nın sözde Demokrat! ülkeleri tarafından Demokrasinin beşiği! gösterilen Yunanistan`da 1967’den beri süre gelen Albaylar Cuntasının da sona ermesine vesile olmuştur.
Dün olduğu gibi bugün de yerli bedhahlar şahsi çıkarları için, sözde dostlarımızla! hiç tereddüt etmeden işbirliği yapmakta bir beis görmüyorlar.
Milli savunmamızı dışarıya bağımlı olmaktan çıkarmak için yapılan her hamleye önce, sözde dostlarımız, sonra yerli işbirlikçileri pervasızca karşı çıkıyorlar.
21 Temmuz 1974 günü “Muhaberesiz muharebe olmaz” sözünün ispatı olarak, kadim dostumuz ABD! Verdiği muhabere araçlarıyla muharebe güçlerimiz arasındaki iletişimi parazit yayınlarla engelleyerek, Deniz Kuvvetleri TCG Kocatepe (D-354) muhribimizin, Türk Hava Kuvvetleri tarafından dost ateşiyle batırılmasana ve 67 Vatan evladının şehit olmasına sebep olmuştu. 1975 senesinde, günümüzde sivil ve askeri amaçlı bir çok ürün üretme kapasitesine sahip tamamen yerli ASELSAN şirketinin kurulması, dün olduğu gibi bugün de sevgili Dostlarımızı ve yerli bedhahları!!! Hiç Rahatsız etmiyor…
Kıbrıs Barış Harekatı’nda, Paletleri patlayan Tankların paletlerini yenilemek için, Erzurum`daki Tankların paletleri sökülüp Kıbrıs’a götürülmüştür. (Dostumuz ABD M47-M48 Patton tanklarının patlayan paletlerini vermek için bize yalvardı!!!)
Saygı değer siyasetçilerimiz, Katar`a satıldı, kapatıldı dedikleri Fabrikada 400’den fazla tank ve 2000’e yakın Paletli araç onarılarak modern hale getirildi, kadim dostumuz ABD`nin! her türlü silah, mühimmat ve Para yardımı yaptığı terörist YPG`nin uykularını kaçıracak, tasarımı üretimi tedariği tamamen milli,
Milli bütçemizi zorlamasına razı olmayan dostlarımızın bizlere satmadıkları Patriyot füzeleri yerine, (değerli bir siyasetçimizin söylediği gibi Sarayın korunması için!) S 400 almış olmamız ve dostlarımızı memnun edecek başka bir savunma sanayisi üretimimiz hava savunma füzeleri ile sınırlarımızı koruyoruz. (Kötü Komşu İnsanı Mal Sahibi Eder)
Güneyimizde ve içimizdeki teröristlere karşı yaptığımız mücadelede, bize her konuda yardımcı oldukları gibi yerlerini tespit ederek erken haber almamızı sağlayan dostlarımız! Teröristlerin yerlerini daha net ve çabuk bir şekilde tespit etmemizi kolaylaştıracak, yüksek çözünürlüklü keşif ve gözlem uydusu olan Göktürk-2`nin Milli savunma Bakanlığı, TÜBİTAK UZAY-TUSAS iş ortaklığı sözleşmesiyle üretilmesini içimizdeki dahili bedhahlarla birlikte sevinçle! karşıladılar.
Bir vakitler, Montrö Boğazlar Sözleşmesi gündemi üzerinden, Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşanın (Hızır Reis 1478-1546) Kemiklerini sızlatan, Beyaz üniformanın üzerlerine yakışmadığı 104 emekli amiralin, milli iradeyi hedefe alarak sözde. Ülkemin ve milletin bekasını düşünüyorlarmış gibi yayınladıkları bildiri sonrası, Deniz Kuvvetlerimizdeki yenilenmeleri ve teknolojik gelişmeleri, kuyruklarına takıldıkları dostları ve dahili bedhahlarla birlikte sevinçle karşıladıklarını! Görüyoruz…
Hava Kuvvetlerimizi güçlendirerek milli savunmamızı güçlendirmek için, kadim Dostumuz ABD üretim safhasında ortak olarak çalıştığımız, almak için ön ödeme yaptığımız F-35 savaş uçaklarını, Pilotlarımızın sağlığı ve Bütçemizi düşünerek satmadılar.
ABD ve İsrail`den bin bir rica minnetle aldığımız İHA’ların yerine, kendi İHA, SİHA`larımızı üretmeye başlamamızla ve Dünya silah piyasasında söz sahibi olmamıza, Parti Başkanı, Milletvekili, Belediye Başkanı, sıfatlarına haiz zevat, Kandil`deki Terörist, emperyalist, kapitalistlerle söz birliği etmişçesine üretimi sekteye uğratmak, Milli savunmamızı önceki dönemlerde olduğu gibi ABD, AB ve NATO`daki kadim dostlarımıza! Bırakmamız için, eğer iktidar olurlarsa (aç tavuk kendini buğday ambarında sanır) İHA, SİHA ve Milli Muharip Uçağımıza dokunacaklarmış (sahi İsmet İnönü ne demişti: Hadi canım sen de)
Kendilerini, Atatürkçü, Cumhuriyetçi gösterenler, aşağıdaki paragrafı dikkatle okusunlar.
“Endüstrileşmek, en büyük millî davalarımız arasında yer almaktadır. Çalışması ve yaşaması için ekonomik elemanları memleketimizde mevcut olan büyük, küçük her çeşit sanayii kuracağız ve işleteceğiz.“En başta vatan müdafaası olmak üzere, mahsullerimizi kıymetlendirmek“ ve en kısa yoldan, en ileri ve refahlı Türkiye idealine ulaşabilmek için, bu bir zarurettir. M. K. Atatürk
Biz de inandık
TC`nin İsveç’ten talep ettiği anayasa değişikliği 1 Ocak`ta yürürlüğe girdi!