Allah (cc) “Biz insanı en güzel biçimde yarattık.” (Tîn suresi, 4. ayet.) - “O, yerde ne varsa hepsini sizin için yarattı…” (Bakara suresi, 29. ayet.)
Yukarıda Kur`an-ı Kerim’de bir çok ayetinde anlatılan, insanın her yönüyle nasıl mükemmel yaratıldığı ve yeryüzünde ne varsa onun emrine verildiğini gösteren iki ayet, “Eşrefi Mahlukat” olan insanın, dünya hayatı için nefsine uyarak, kendine, etrafındakilere, ülkeye nasıl zarar veriyor dersiniz.
İnsan bedeninin çeşitli organlardan meydana geldiğini, çevreyi ve insanları tanımak, olayları anlayabilmek, hayatını idame ettirmek için görme organı gözün insanlara son derece yardımcı görme yetisinin büyük ölçüde ya da tamamen yok olmasıyla, insanda Körlüğün meydana geldiğini biliriz.
Bu tür fiziki körlük dışında bir başka körlük vardır ki, oluşmasında, cehalet, kin, nefret, fikri sabitlik, basireti/feraseti bağlanmak, şahsi ikbal, bencillik, kandırılmışlık, aklını kullanamamak, yanlış dost seçimi, göz ile vicdan arasındaki kapıyı açamamak, diyebileceğimiz bir çok nedenle takılan at gözlüğü ile bakmanın sonucu Bakar kör olunmasıdır.
Ülkemizde inançları, milli duyguları, siyasi görüşleri, “harici bedhahlar ve bunların yerli işbirlikçileri dahili bedhahlar tarafından etkilenip yönlendirilen bakar körler, kendilerine “Nereden geldim? Niçin geldim? Nereye gideceğim?” Sorularını aklını kullanarak sormak için, Allah cc kelamı Kur`an-ı Kerim yerine, ölümlünün sözleri ve kaleme aldığı kitaba göre amel ederek yanlışa düştükleri gibi, kendilerinden olmayanları İslam’ı eksik yaşayanlar diye yaftalarlar.
Bu kerameti kendinden menkul zatı muhterem!, emperyalist kapitalist, sömürgeci güçlerin çıkarları doğrultusunda ülkemizi satmakta bir beis görmediği gibi “Haçlı'nın ülkenizi işgal etmesi çok tehlikeli değildir” diyebiliyor. Öne çıkan bu gurubun dışında bunun gibi nice dahili bedhahlar var.
Aklın ve aklı doğru kullanmanın ne kadar önemli olduğunu, Hz. Ali (ra)’nin, dini anlamadan yoksun akıl, akıl sayılamaz; aklın tavrından uzaklaşan din de din olarak görülemez!. Sözünde görebiliriz.
Ülkeyi sömürgeci emperyalist kapitalistlere teslim etmek için, halkımız tarafından peygamber ocağı denilen T.C. Silahlı Kuvvetlerin içindeki hainler tarafından kendi halkına karşı silah kullanarak 251 vatandaşımızı şehit eden, emniyet güçlerine, bürokrasiye sızmış vatan hainlerinin ve başta ABD ve diğer emperyalist kapitalist sömürgeci ülkelerin taşeronu silahlı terör örgütünün , T.C. kanunlarına göre yargılanan ceza alan sivil ve siyasi uzantılarını ve KHK ile uzaklaştırılanları, dostlarıyla!!! birlikte iktidara geldiklerinde affederek göreve döndürecekleri sözü vermek, Mustafa Kemal Atatürk`ün “Vatana ihanetin nedeni olmaz. Er ya da geç bedeli olur” ve “Bağımsızlık” uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır” sözlerini hatırlamalarını tavsiye ederim.
İşin aslı bakmak ile görmek arasındaki ilişki, akıl, iman, inanç ve bilgi arasındaki sağlıklı işbirliğine bağlı olduğunu bilmek, ülkemizin çevresinde yaşanan olayları doğru anlayarak ülkemizin bekası için gereken önlemleri almak, içimizdeki emperyalist kapitalist sömürgeci ülkelerin işbirlikçilerine fırsat vermemek gerekir.
Ülkemizde yaşayan ve A`dan Z`ye her sınıfsal toplum içindeki, bakar kör olan ve diğer insanları; “Küçük zekalı insanlar, kişileri, normal zekalı insanlar, günlük olayları, gelişmiş zekalı (liderler) insanlar, geleceğin olaylarını tartışıp çözüm üretirler” Cümlesi anlatıyor.
Ülkemizin etrafı emperyalist sömürgeci kapitalist ülkelerin taşeronu terörist ve 100 sene önce atalarını denize döktüğümüz şımarık çocuğun, sözüm ona bizimle çeşitli kuruluşlarda dost olan başta ABD ve Fransa’nın sırtını sıvazlamasıyla, başımıza bela açma çabalarının son zamanlarda ivme kazanması, bizdeki yerli bedhahları son derece memnun ediyor.
Cumhurbaşkanımızın, Avrupa’nın şımarık çocuğunun Ege denizinde uyguladığı insanlık dışı hareketler sonrası, Ege denizini mülteci mezarlığına çevirenlerin zalimliklerinin belgesi olan, denizde boğularak ölen iki kardeşin fotoğrafını, daha önce dünya 5’ten büyüktür dediği, Bakar kör olan, Bir(leş!)miş Milletler’in genel kurulunda gösterdikten sonra, sessiz kalan dünyaya ne demeli!!!
At gözlüğü takan, bakar kör olan cahillerle ilgili olarak, Mevlâna Celaleddin-i Rumi`ye mal edilen;
“Bir delil ile kırk alimi yendim, kırk delil ile bir cahili yenemedim.”
“Cahille girme münakaşaya ya sinirini zıplatır tavana ya da yazık olur adabına…
En iyisi daha iyi görmek için numaralı, güneşli havalarda güneş gözlüğü takmak!!!