Biri ülkemizden yaklaşık
Böyle bir düşüncenin bize fayda sağladığını ya da en azından zararı dokunmadığını düşünüyorsanız ve bunun sözde atasözü formuna sokulmuş şekli olan “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diyorsanız, bir sonraki hedefin bizim, dolayısıyla bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemizin olacağını düşünerek, tedbirli olmalıyız.
Kimler böyle düşünür dersiniz? Bencil, çıkarcı, şahsi ikballeri için ülkenin geleceğini önemsemeyen, ülke insanına güvenerek dostluklarını kazanmak için çaba göstermek yerine, emperyalist kapitalist sömürgecileri dost edinenler olabilir mi!!!.
Emperyalist kapitalist sömürgeci ülkelerin, çıkarları doğrultusunda hareket etmeyen söz dinlemeyen, bağımsız ülkelerin yönetimlerini, içerideki işbirlikçi dostlarını devreye sokarak terbiye etme girişimlerinin son örneği, Meksika hükümetinin ABD isteği doğrultusunda Rusya-Ukrayna savaşında, Rusya`ya karşı ABD yanında yer almamasını, CIA’nin organize ettiği uyuşturucu kartelleri çatışmasıyla, Meksika halkına korku salarak seçilmiş hükümeti zor duruma düşürme planını, acımasızca devreye sokmakta bir beis görmüyor.
ABD`nin uyuşturucu kartellerine karşı olduğunu ve liderlerini ele geçirmek için büyük bir gayret gösterdiğini dile getirenlere, şu soruyu sormanın yerinde olacağını düşünüyorum.
Biden, “Bu gece bir kez daha netleştiriyoruz ki ne kadar sürerse sürsün, nereye saklanırsanız saklanın, halkımız için bir tehdit iseniz, ABD sizi bulur ve çıkarır” diyerek El Kaide lideri Eymen el Zevahiri'yi Afganistan'da bulup insansız hava aracıyla düzenlenen operasyonda öldüren ABD, burnunun dibindeki uyuşturucu baronlarını bulamıyor mu!!!
Aynı ABD, Rusya ile doğrudan çatışmaya girmek ve Avrupa’yı kendine daha bağımlı hale getirmek için Ukrayna’yı kullandığı gibi, Tayvan’ı Çin’e karşı kullanmaktan geri durmadı.
İnsanlar genellikle toplumsal olayların yükleyeceği sorumluklardan çekinir ve görev almak istemezler, çoğunlukla kişisel sorunlarının çözümü ile ilgilenir diğer işlerin sorumluklarını başkalarına bırakırlar. Toplumsal konularla ilgili bu çarpık yaklaşım tarzının yanlışlığı, büyük şair Nazım Hikmet Ran’ın “ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” mısrasında açıkça görülür.
Ülkemiz nüfusunun büyük bir kısmının İslam inancından olması, Peygamberimiz Hz. Muhammet (sav) “Müslümanlar bir vücudun azaları gibidir” hadisinde anlatıldığı gibi uyum içinde üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye, Nemrut`un ateşine su taşıyan karınca misali toplumda safımızı belirleyerek, edindiğimiz dostların, Huda Suresi 13. "Sakın zulmedenlere en ufak bir meyil duymayın" ayetinde belirtilen zalimlerden olmamasına dikkat etmeliyiz!
Ülkemizde yaşayıp kendi gibi düşünmeyen, hayatlarını inançları doğrultusunda yaşama gayretindeki başka insanları, tanımaya, anlamaya, güvenip dost edinmeye gönlü olmayan, sözde demokrat, hümanist, siyasetçi, psikolog, sanatçı, gazeteci, yazarlardan oluşan, kerameti kendinden menkul güruh için geçerli olan, sorumluluktan uzak hayata bakış açısı gemisini kurtaran kaptan olmanın! ötesine geçemiyor.
Böylesine nezih bir güruh hayatını sakin huzurlu eşsiz güzellikler!!! içerisinde geçirirken, hayat görüşleri değişik olan insanların, Allah cc gösterdiği şekilde sakin huzurlu eşsiz güzellikler içerisinde bir hayat geçirmeleri için önderlik yaptıklarını iddia eden keramet sahibi şeyhler üstünlük taslayarak, vehm içindeki imanlı insanların inançlarını sömürmekten, utanç duymadıklarının ötesinde, Allah cc. Bakara Suresi 186. Ayetindeki “Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm” sözünü görmemezlikten gelir. Dua, insan ile Allah arasında iletişim kurma yollarından biridir. İnsan, dua ederken Allah’ın kendisini işittiğinin bilincindedir. İnsan dua ile dileklerini aracısız olarak Allah’a iletmekte ondan yardım istemektedir. Bu gerçeğin aksine kendisinin insanlara yardım edebileceğini söylemekten korkmazlar.
Hayat görüşleri taban tabana zıt, karşıt görüşlü insanları empati yetenekleri yok diye küçük gören, kışın kışlığını yaptığı gibi, kerametleri kendinden menkul zevatların ortak yanları; şahsi çıkarları, ikballeri için kendi insanları dışında, emperyalist, kapitalist, sömürgeci yabancıları dost edinerek gönüllü köle olmalarıdır.
Bu zevatlar her konuda bilgi olmaksızın fikir beyan etmekten geri durmamalarına karşın, son günlerde yükselen İslam ve Türk düşmanlığı konusunda lütfedip ağızlarını açıp tek kelime etmiyor, bir satır yazmıyorlar.