Bundan 102 sene önce, emperyalist sömürgeci işgal güçlerine karşı verilen bağımsızlık savaşının (Milli Mücadele) merkezi olarak seçilen Ankara`da, açılışından kısa bir süre önce yapılan toplantıda adı “Türkiye Büyük Millet Meclisi” olması kararlaştırılan, Türk milletini temsilen toplanan milletvekillerinin 115`inin hazır bulunduğu, 23 Nisan 1920 senesinde, Hacı Bayram Camii'nde Cuma Namazı kılındıktan sonra, büyük bir toplulukla birlikte gelinen, 1915 yılında İttihat ve Terakki Fırkasının kulüp binası olarak yapılan yerde, saat 13.45-14.00’teki töreni müteakip, Sinop Milletvekili Serim Bey`in yaptığı acil konuşmasıyla TBMM, Sivas kongresinde, Manda ve Himayenin kabul edilemeyeceğini “Ya istiklal, ya ölüm” diyerek belirtilen bağımsızlık yolunda çalışmalarına başlıyordu.
“Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir.” TBMM duvarında yazan bu söz bugün itibariyle ne kadar gerçeği yansıtıyor dersiniz?
Genel seçim sonrası, TBMM’ye girmeye hak kazanan 600 milletvekilinin her biri ülkeye hizmet etmeye başlamadan önce “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü” diye başlayan “büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim” diye biten yemini eder!
Ettikleri bu yeminle vatana ve millette ne kadar sadık, namuslu, şerefli, güvenilir oldukları, yaptıkları işler ve söylemlerin ülke ve millet menfaatine olup olmamasıyla anlaşılır.
T.C toprakları üzerinde yaşayan, Devletten maaş alan, Milletvekili dokunulmazlığı zırhına bürünerek ülkeyi bölmeye çalışan terörist ile birlikte olan, sırtını onlara dayamayı matah sayanlar ve PKK sizi tükürüğüyle boğar diyen zatı muhterem! cezaevinden çıkınca, Ülke ve Milletin bölünmez bütünlüğü için, sömürgeci kapitalist emperyalistlere karşı savaş vermiş; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucusu olduğu partinin saygı değer! bir Milletvekili * Uzun yıllar eziyet çektiniz…Çok geçmiş olsun* diyebiliyorsa!!!
TBMM Genel Kurulu'nda "Kürdistan'a özgürlük" ifadesini kullanarak, bölünmez bütünlük üzerine ettiği yemine verdiği söze sadık kalan!!! milletvekili için yapılan, Genel Kurul'a 3 bileşim katılmama cezası oylamasında çekimser kalanlardan, ülkenin bölünmezlik ve bağımsızlığı üzerine hayırlı işler beklemek, en hafif tabirle saflık olur!
Ne yazık ki ülkemiz konumundan dolayı, her dönem emperyalist, sömürgeci kapitalistlerin kirli emellerini uygulamaya koymak için uğraş verdiği yer. Sıcak savaş ya da kucaklarına oturttukları terörist gruplara karışıklık çıkartarak ülkeyi işgal etmeye çalıştıkları gibi, İktidar ve halkın üzerine uyguladıkları çeşitli ekonomik baskılar ve askeri darbeler sonrası kendi çıkarları doğrultusunda hizmet edecek, demokrasi havarisi yerli işbirlikçi dostlarını sömürge valisi yaparak, ülkeyi Manda durumuna getirme çabasındalar.
Uzun senelerdir dostumuz!!! olan ABD, (F-35 dostça el koydu, Patriyotlar soba borusu olduğu için vermedi) hangi görüşten olduğuna bakmadan çıkarları doğrultusunda hizmet etmeyenleri, yönetimden uzaklaştırmak için yapmış olduğu çalışmalara ilaveten, Ukrayna`da başlattıkları kirli savaş işbirlikçisi yeni ortaklarıyla, (NATO`daki dostlarımız!, İngiltere, Almanya, Fransa) birlikte hızla devam etmekte.
Toplantı tutanakları, Büyükelçilere götürülmekte, FETÖ sevicisi ABD Temsilciler Meclisi Üyesi William Richard Keating, Rusya ile kurulan bağlantının mantıklı olmadığı görüşü sonrası saygıdeğer bir belediye başkanı ile görüşerek; Türkiye’nin batı rotasına sokulması gerektiğini söyleyebiliyor! Bu zatı muhtereme sormak lazım, bunu hangi sömürge valinize yaptıracaksınız?
Çeşitli badireleri atlatarak 100. yılına yaklaştığımız Türkiye Cumhuriyeti`nin kuruluş çalışmalarının yapıldığı Gazi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 102. yılında, hafızalarımıza derince kazımamız gereken söz:
“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.” - Gazi Mustafa Kemal Atatürk