Eminim ki hepimiz hayatımızda en az bir kere bir sihirbaz seyretmiş ve onun yaptığı el çabukluğu marifeti oyunlarını hayretle izlerken, marifetine gizem katan sihirli birkaç kelime söylediğini duymuşuzdur.
Bizler de sihirbaz olabilir; hayatımıza kalite katacak güzelleştirecek sihirli kelimelerle etrafımızı yaşanabilir huzurlu mekanlar haline getirir, kendimize ve çevremizdekilerin kulaklarına mutluluk iksiri olan kelimeleri fısıldayabiliriz.
Nasıl mı?
Sabah uyanır uyanmaz yataktan çıkmadan günün ne kadar güzel olduğunu söyleyerek kendimizi, tebessüm ile birlikte hayırlı sabahlar diyerek aile fertlerimizi güne iyi başlatmak.
İşe gitmek için evden çıktığımızda asansörde ya da merdivende karşılaştığımız komşuları görmemezlikten gelip asansörde sırtımızı dönmek merdivende transit geçmek yerine, güler yüzle selamlayıp hayırlı günler temenni etmek.
Sokağa, kaldırıma mahalle sakinleri tarafından atılmış çöpleri ve çöp bidonlarını bizler için toparlayan (benim çok saygı ve şükran duyduğum insanlar olan) temizlik görevlilerine selam verip, teşekkür ederek kolay gelsin demek
Sorumsuzca atmış olduğumuz plastik, kâğıt ve karton parçalarıyla kirlettiğimiz çevreyi, bu atıkları toplayıp ekmek paralarını çıkartırken çevreyi ve doğayı korumaya katkı sunan, bu güzel insanlara selam vermek.
Kaldırımda yürürken göz göze geldiğimiz hiç tanımadığımız insanları, görmemezlikten gelmek yerine tebessüm ederek selam vermek.
Bir yerde işimiz var ise buradaki görevli olan kişiye; bu iş için ücret alıyor diye ona karşı hoyratça davranış sergilemek yerine, kibar bir şekilde selamlayıp rica edip iş bitimi sonrası teşekkür etmek.
Bir yerde yemek yediğinizde masanıza en az üç sefer gelerek hizmet eden garsona, hatta tezgâh arkasındaki aşçıya hizmetlerinden memnuniyetinizi belirtip, teşekkür etmek.
Hayatımızın her anında ve alanında, sihirli kelimeleri kullanabileceğimiz, buraya sığmayacak kadar çok olan yer ve olay örneklerini çoğaltmak mümkün.
Gelin hep beraber; Eşref-i mahlukat olan bizlere hiçbir maddi külfet getirmeyecek, bedenen yormayacak; selamı aramızda yaygınlaştıralım, tebessümle rica etmeyi, teşekkür etmeyi alışkanlık haline getirip hayatımızı idame ettirelim.
Böylece; Fuzuli’ye ait "Selâm verdim rüşvet değildir deyu almadılar" mısrası, Kanuni Sultan Süleyman’a yazılmış Şikâyetnamesinde kalır.
İşte o zaman bizler sihirbazın sihirli kelimeler söyleyerek… el çabukluğu ile şapkadan tavsan çıkardığı aldatmacası yerine; riyadan uzak söyleyeceğimiz sihirli kelimelerle hayatın derin karanlık kuyusundan, gerçek sağlıklı, huzurlu yaşam çıkarmayı becermiş, ihtiyar dünyamızı daha güzel ve yaşanır hale getiririz diye düşünüyorum.
Ne dersiniz…