‘Başarıya giden on altın kural’,
‘Başarılı bir bireyin sahip olması gereken özellikler’ ve daha pek çok başarıyla ilgili yazıya denk gelmişizdir. ‘Başarı’ her ne kadar sade bir kelime olsa da içeriği oldukça derin.. Öyle ki başarıyı ya da başarılı bir kişiyi tanımlarken de öyle birden fazla cümleyle tanımlarız, oysa ki anlatmak istediğimiz şey yalnızca başarının kendisidir.
Peki nasıl oluyor da yalnızca bir kelime olan başarı, tanımlarken içerisinde pek çok şeyi barındırabiliyor?
Başarıyı daha çok performansın sergilendiği durumların bir çıktısı olarak görmekteyiz. Akademik hayatlarının bir belirleyici olan sınavlar gibi.. Bu sınavlara hazırlanırken zorluklar yaşayan gençlerle çalışıyorum ve onlardaki başarı kelimesine yakından tanıklık ediyorum.
Sınav sonuçlarına bağlı olarak, başarı veya başarısız etiketini hemen yapıştırıveriyorlar kendilerine..
Bunu fark edince ilk şunu soruyorum; başarı senin için gerçekten ne demek? Sen ne olduğunda kendini başarmış olarak görürsün?
Aldığım cevaplarla birlikte başarının tanımı o kadar farklı ki.. Bir genç için başarı; ailesinin beklentisini gerçekleştirmek, onların isteklerini yerine getirmek.. Bir diğeri için ise herkese göre ortalama performans göstermesi başarı demek ya da başarmak için koyduğu hedef ulaşılması zor bir hedef.
Aldığım cevaplarla birlikte ve gördüğüm, başarının tanımı; kişilerin onu nasıl algıladıklarına göre şekilleniyor.
Başarı dediğimiz şeyin özünde; kendi potansiyelimiz ile ulaşmak istediğimiz şeyin, sergilediğimiz performans ile birleştiği yerde oluşuyor . Dolayısıyla başarılıyım ve başarısızım sonucuna ulaşmadan, gerçekten neyi istiyor ve hedefliyorum ve bunu gerçekleştirmek için yeteri kadar donanımlımayım sorularına gerçekçi cevaplar vermek gerekiyor.
Bir sınavda ne kadar başarılı olduğumuzu, diğerlerine göre kendimizi kıyaslayarak ölçmeye çalışma eğiliminde olabiliyoruz. Sınav sonucu ve yerleştirme sonucu bir başarı göstergesi olarak algılansa da arka planda pek çok şey var. Kimi için 280 puan almak bir başarıyken ve yeterliyken kimi için ise 420 puan bir başarı göstergesi.. En yüksek puanı almanın değil , kişinin beklentisine uygun olup olmadığının bir başarı göstergesi olduğunu anlıyoruz.
Başarı elbette sınavlarla ibaret değil..
Kendimize koyduğumuz hedeflerin ve beklentilerimizi gerçekleştirdiğimizde, başarmış olmanın verdiği duyguyu hissediyoruz. Bu hedeflediğimiz kiloyu vermek de olabilir, bir enstrüman çalmayı öğrenmek ve belki de duygusal bir ilişkiyi sürdürmek..
Başarıyı sadece bir performansın sonucunda aramak yerine, gerçekleşmesini istediğimiz şey için sergilediklerimizle değerlendirebiliriz.
PSİKOLOG CEREN YAĞCIKÖSEOĞLU