29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Cumhuriyet; bağımsızlık, aydınlanmacı, halkçı fikirlerle, özgür ve egemen bir ülke için bu topraklarda atılmış en ileri adımdır.
Yüzüncü yıla gidilirken, karşımızda Cumhuriyet düşmanlarını görüyoruz.
Bugün, hilafet sevdalılar ve gericiler, laiklik düşmanları birleşerek Cumhuriyet fikrini boğmaya çalışıyorlar.
Bunları her an her yerde görebiliyoruz.
Belirtildiği gibi; Cumhuriyet kavgası büyük kirli sermaye sahiplerine karşı verilen ekmek kavgasıdır.
Hatırlayan olacaktır.
Bir ara birileri ‘Yeni Cumhuriyet’ diye tutturmuştu.
Yani ‘Cumhuriyet’in başına ‘yeni’ sözcüğünü oturtmuşlardı.
Sözde ilerici ve devrimci geçinenlerdi bunlar.
Hüsrana uğradılar.
Kişiliksiz kaldılar.
Atatürksüz bir Türkiye Cumhuriyeti olamaz.
Cumhuriyetsiz bir vizyon da Türkiye için olamaz.
Cumhuriyetimizin temel değerleri Atatürk ilkeleriyle şekillenir.
Bize göre ‘Türk Yüzyılı’ dır, Cumhuriyetimiz…
Türk sözü her yerde, Cumhuriyetimizle birlikte anılmalıdır.
Cumhuriyetimize düşmanlık Türk milletinin hakimiyetine özgürlüğünedir.
Cumhuriyetin ilanı, uzun mücadeleler sonucunda özgürlüğünü kazanmış bir toplumun, geleceğe emin adımlarla yürümesini hedefleyen bir inkılap hareketidir.
Türk toplumunu çağdaşlaştırmayı amaçlayan, diğer yenileşme ve reformların da önünü açan bu adım, günümüz Türkiye’sini şekillendiren en temel değerdir.
Kurtuluşun ve özgürlüğün sembolü olan kentimiz İzmir, tüm Cumhuriyet reformlarını benimsemede, 29 Ekim’in bayram olarak kutlanmasında daima öncü olmuştur. Bunun en güzel örneklerinden birini, tarihten bir notla ifade etmek isterim;
29 Ekim 1924’de henüz resmen bayram ilan edilmemesine rağmen, İzmir’in önemli gazetelerinden Anadolu, o gün ‘Bayram’ tabirini kullanarak, ‘Anadolu, muhterem kardeşlerinin Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ve bu vesile ile necip Türk Milleti’nin ebedi saadetlere mazhariyeti temennisini tekrar eder’ manşeti ile çıktı.
Cumhuriyet’in ilanının yıldönümü nedeniyle dönemin İzmir Belediye Başkanı Tahir Kenan da İzmir halkı adına, 29 Ekim 1924 günü Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’ya ve TBMM Başkanı Ali Fethi Okyar’a birer kutlama telgrafı çekti.
İzmirliler gündüz kutlamalarına katıldıktan sonra, gece akın akın Cumhuriyet’in birinci yılı nedeniyle düzenlenen etkinliklere ve havai fişek gösterilerine katıldı.
Ertesi günkü gazetelerde İzmirlilerin yaşadığı coşku ve sevinçten söz ediliyordu.
Bu tarihten yaklaşık 6 ay sonra 19 Nisan 1925 tarihli TBMM kararıyla Cumhuriyet’in ilan edildiği 29 Ekim günü, Cumhuriyet Bayramı olarak kabul edildi.
Tüm imkânsızlıklara rağmen, dünyada eşine az rastlanır inanç ve kararlılıkla kazanılan büyük zaferlerin ardından kurulan cumhuriyetin, bizim en değerli mirasımız olduğuna inanıyoruz.
Ne görüyor ve biliyoruz?
Ulu önderimizin Türk milletine verdiği cumhuriyet ve demokrasimizin nimetlerinden yararlanıp cumhuriyet ve demokrasiyi yıkmak için çalışanlar, devamlı yalan söyleyerek Türk milletini kandıranlar, sonra mağdur rolü oynamaktan çekinmezler.
Tekrarlıyayım: Atatürk’ün Kuvvacıları olarak cumhuriyetimize ve kuruluş değerlerimize, Türklüğümüze ve inancımıza sıkı sıkı bağlıyız.
Atatürk’ün devrimleri ve kalkınma hamlelerinin gücünden kuvvet alıyoruz.
Bizler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere duyduğu ve teslim ettiği Cumhuriyeti koruyacak, yüceltecekve bu güvene layık olmaya çalışacağız.
Dün olduğu gibi, her zamanki gibi aynı anlayışla ve aynı kararlılıkla ‘devam’ diyoruz…