Basında, daha doğrusu Medya’da önceki gün SMA ilaçlarının SGK kapsamına alındığıyla ilgili haberler çıktı.
Yine görmüşsünüzdür, bazı hekimler ile ailelerin konu ile ilgili açıklamalarına…
Aileler, alabilmek için kampanyalar yürüttüğü Zolgensma ilacının SGK kapsamına alındığı algısını oluşturduğu için yeni bir açıklama yapmış oldular.
Dedikleri şu:
Zolgensma halen Türkiye'de ödeme kapsamında değil.
Türkiye’de ödeme kapsamında olan Nusinersen etken maddeli ilaçla ilgili düzenlemeler yapıldı.
8 Şubat 2022 tarihinde yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliğinde Nusinersen Sodium etken maddeleri ilacı kullanımı kriterleri değiştirildi. Geçmiş dönemde yayımlanan tebliğe göre SMA hastaları, yükleme dozları olan ilk 4 dozu herhangi bir kriter olmaksızın alırken, 5. doz ve sonraki idame dozları için solunum desteği ihtiyacı süresinde azalma ve fizik tedavi puanlamasında artış olması gerekmekteydi.
Kriterlere uygun Solmayan hastalarda tedaviye son veriliyordu. Yayımlanan yeni tebliğe göre SMA hastaları idame dozları için herhangi bir teste tabi tutulmayacaklar.
Bunun da mücadelesi verildiği için çok olumlu bir gelişme olduğunu da belirtmek gerekiyor
Nedense, SMA tedavisinde kullanılan diğer iki ilaç, halen SGK ödeme kapsamında değil.
Dikkatli okuyucularımız anımsayacaklardır;
SMA hastalığının tedavisinde kullanılmak üzere FDA ve EMA tarafından onaylanmış iki farklı tedavi yöntemi daha bulunmaktadır.
Diğer iki tedavinin de SGK geri ödeme kapsamına alınarak tüm hastalar için eşit ve erişilebilir olmasını bizde ısrar ediyoruz.
Zor bir iş değil…
Bir önemli adım daha sevgili yetkililer;
Siz de mutlu olur, yüzlerce binlerce gözü yaşlılar da…
*- İZMİR’DE ‘CUMARTESİ KLASİKLERİ’
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM) “Serhan Bali ile Cumartesi Klasikleri” programıyla İzmirlilerin farklı bir klasik müzik deneyimi yaşamasını sağlayacak.
Küçük Salon’da verilecek konserde Gülsin Onay Mozart, Beethoven ve Ahmed Adnan Saygun’un solo piyano eserleri arasından seçkileri yorumlarken, Serhan Bali de soruları ve anlatımlarıyla eserlerin arka planını aktaracak.
*- BİRAZ DA İNSAF LAZIM
Kadınlara, sağlık çalışanlarına, hatta çocuklara şiddeti biliyoruz.
Her konuda olduğu gibi bazen en ciddi, en önemli konularda bile ikiye ayrılıyoruz.
İşin perde arkasını, ya da diğer deyişle madalyonun diğer yüzünden haberimiz yok.
Büyük milli futbolcumuz, gelmiş geçmiş en büyük gülcülerimizden Metin Oktay gibi bile olamıyoruz.
Ne diyordu Metin Oktay?
‘Ben iş kuraya geldiğinde her zaman tura derdim.
Kaybetmek mümkün değil…
Çünkü Atatürk’ün yüzünün toprağa dönük olmasına gönlüm razı olmaz!’
Bugünkü konumu anımsatan Elif Elisa Şener oldu!
Ülkemizde acil servislerin acil olmayan durumlar için kullanıldığının altını çizen Elif Şener, bu durumun acil servis çalışanlarına fazla iş yükü bindirdiğini ve gerçekten acil durumda olan hastaları da mağdur ettiğini söylüyor.
Acil servis kullanımı hakkında halkın bilinçlendirilmesi ve yaptırımlar uygulanması için dikkat çekmek istiyor!
Dikkat çektiği konu şu:
‘Aciliyet mecburiyettir! Acil servislerin acil olmayan durumlarda meşgul edilmesi önlenmeli!’
- AMAÇ NEDİR?
Acil servis, insanların hayatlarını tehdit eden veya kısa sürede müdahale edilmezse kalıcı hasar veya problemlere neden olan durumların tetkik ve tedavi edilmesini amaçlamaktadır.
Ülkemizde acil servis hizmetinin bilinçsizce kullanılmasından dolayı oluşan yoğunluk, acil servis çalışanlarının iş yükünü arttırmakta ve stres altında çalışmalarına neden olmaktadır.
Bu durum, içinde bulunduğumuz zorlu pandemi sürecinde toplumun sağlığını tehdit etmekle birlikte hastaların tedavi süresi ve kalitesini düşürmektedir.
Bekleme süresinin artması ile hissedilen sabırsızlık ve memnuniyetsizlik ise ileri safhalarda sağlık çalışanlarına hakaret ve şiddet gibi suçlara dönüşebilmektedir.
Hastaların büyük çoğunluğu kendi durumlarının acil olduğunu düşünse de bunlardan çok azında ileri tetkik ve tedaviye ihtiyaç duyulmaktadır.
BU DURUMA DÜŞMEYELİM
Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği acil durumlar;
Suda boğulma, Trafik kazaları, Terör, sabotaj, kurşunlanma, bıçaklama, kavga, vb.
Tecavüz, Yüksekten düşme, Ciddi iş kazaları, uzuv kopmaları, Elektrik çarpması, Donma, soğuk çarpması, Isı çarpması, Ciddi yanıklar, Ciddi göz yaralanmaları, Zehirlenmeler,,,
Anafilaktik şok, Omurga ve alt – üst ekstremite kırıkları, Kalp krizi, hipertansiyon krizleri, Akut solunum problemleri, Şuur kaybına neden olan her türlü organik kusur, Ani felçler, Ciddi genel durum bozukluğu,,,
Yüksek ateş (39.5 °C ve üzeri), Diyabetik ve üremik koma, Genel durum bozukluğunun eşlik ettiği diyaliz hastalığı, Akut batın, Akut masif kanamalar, Menenjit (beyni saran zarların iltihabı), Renal kolik olarak sıralanabilir.
BU İŞTE DE REKORTMENİZ
Ülkemizde acil servis hizmetinden yararlanan hasta sayısının diğer ülkelerin yaklaşık 3 - 3.5 katı olduğunun gözlenmesi acil servis hizmetinin bilinçsizce kullanıldığını gözler önüne seriyor.
Bu sorunla ilgili halkın bilinçlendirilmesi için yeterli kamu spotlarının oluşturulması ve bununla birlikte caydırıcı yaptırımlar uygulanması gerektiğini Elif Elisa Şener hanım gibi ben de düşünmekteyim.
Eğer bu zorlu pandemi sürecinde kurtarıcımız olan sağlık çalışanlarına destek olmak ve daha kaliteli bir sağlık hizmetinden yararlanmak istiyorsak bu konu üzerine de eğilmemiz gerekiyor.
GÜNÜN ÖZETİ
Enerji Bakanlığı ‘acil zirve’ toplantısı düzenliyor.
21 dağıtım bölgesinin tüm patron ve üst yöneticileri biraraya gelerek zamları görüşecekler.
*- Taksici Oğuzhan Şen kaza geçirdikten sonra yaralı olarak acil servise kaldırıldı. Trafik polisleri, ‘Kaza yerini terk etti!’ diye hastanede yatan şoföre para cezasi kestiler. Şaka gibi değil mi?