1996 yılı Nisan Ayı…
Bu günlerde yaşadığımız gibi …
Tabiat Ana yeni yeni uyanıyor, çiçekler açmış, gökkuşağı gibi rengarenk baharı karşılıyor,… Kuşlar daha bir çoşkulu ötüyor,…
Sevgililer bir başka sarılıyorlar birbirlerine…
Böylesine baharın çoşkulu günlerinde biraz sonra öğreneceğiniz Kader Öğretmen’in Kötü Kaderi benim gibi sizleri de etkileyecektir sanırım.
Yeni Asır’da görev yapan muhabir arkadaşlarımla yine olayların peşinde koşuyoruz. O gün gazeteme sabah erken geldim. Geceden sadece bir yangın ve bir kaza var, gece nöbetçisi arkadaşım haberi dört dörtlük toplamış benim takip edeceğim eksik bir şey yok
Polis telsizim açık, anonsları dinliyorum.
Saat 10.00 suları….
Bir anons:
“……Lisesi’nde bir bayan öğretmen eşi tarafından silahla vurulmuş…En yakın ekip olay yerine gidip bilgi versin”…
-Ambulansa haber verildi, çevre güvenliğini sağlayın. Vuran şahıs 40-45 yaşlarında esmer olay yerinden kaçmış kimliği belli ekipler verilen eşkale göre hareket etsin!….
Hemen olay yerine hareket ettim…
Okula gittiğimde öğrenciler ağlıyordu,…
Öğretmenler şaşkın…
Ve üzgündü.
Ambulans gelmiş ama Kader öğretmen, okulun girişindeki koridorda can vermiş, kanlar içinde yerde yatıyor…
Cenaze aracı isteniyor…
Ortalık ana baba günü. Olayı duyan öğrenci velileri ve vatandaşlar okula koşturuyor…
Kader öğretmen okulda İngilizce öğretmeni olarak görev yapıyor…
İki kız annesi,…
Eşi ile şiddetli geçimsizlik sonucu ayrı yaşıyor ve boşanma davası açmış…
Başka bir okulda sınıf öğretmeni olan eşi ise boşanmayı kabul etmiyor.
Kader öğretmen başka bir ev tutmuş ve kızlarıyla birlikte hayat mücadelesi veriyor….
Barışma teklifini kabul etmiyor eşinin. Eşi ise barışmakta ısrarlı …
Ama yediği dayaklar canından bezdirmiş Kader öğretmeni…
Bazı günler gözü mor , yara bere içinde. O halde öğrencilerinin karşısına çıkmaktan bıkmış artık.
Ağladığı, bezgin, çaresiz günler ve geceler çok üzmüş Kader öğretmeni…
Oysa ne umutlarla evlenmişti…
Ama eşinin aşırı içki düşkünlüğü, kumara olan tutkusu o güzel günleri geçmişte bırakmış…
Bitmiş, bitmeyecek sandıkları sevgileri…
Olanlar çoçuklarını da etkilemiş…
Dersleri kötü gidiyor kızlarının. Evdeki tartışmalar, kavgalar etkilemiş o küçücük, güzel kalpleri…
Bu öğrendiğim bilgileri haberime yansıttım .
Bu olayda sade, düz, içinde ruh olmayan haber yazamazdım.
Çünkü bizlerde insanız, gazeteci de olsak, olayları olduğu gibi aktarmak zorunda kalsak da, biz gazetecilerin de duyguları var.
Nice olaylara giden meslek büyüklerimden anılarını dinlerken, hele polis muhabirliği yapan ağabeylerimin böylesine üzücü olayları bizlere anlatırken gözlerinin dolduğunu pekçok görmüştüm.
Binlerce habere gittim…
Kaza, yangın, intihar, mafya, boğulma, yaralama, uçak kazası, hırsızlık ve daha nicelerine Ama Kader Öğretmeni asla unutmadım…
Yaşadıklarını, kanlar içinde okulun koridorunda yatan cansız bedenini….
Ertesi gün Kader öğretmen için okulunda bir tören yapıldı…
Gözyaşları sel oldu, onu seven meslektaşları ve öğrencileri ağladı…
İki kızının cenaze törenindeki hali ise içler acısıydı…Öğretmen annelerini toprağa vermişlerdi,…
Polis tarafından yakalanan babaları ise cezaevine girmişti.
Kader Öğretmenin Kötü Kaderi geride kanatları kırık iki çocuk bırakmıştı…