“Destanlaşan Çanakkale” isimli kitabın yer verdiği, Japon çocuklarının eğitimine dair rivayete göre; Japonya’daki çocuklara önce hızlı trenler, robotla çalışan fabrikalar gezdirilerek teknolojik gelişmeler izlettirilir sonra Hiroşima ve Nagazaki’ye götürülüp, atom bombası ile harabeye dönmüş alanlar gösterilirmiş.
Bununla çocuklara; “Bütün bu gelişmeleri atalarımıza borçluyuz. Eğer siz onlardan daha çok çalışırsanız, daha gelişmiş teknolojiler elde eder, daha görkemli fabrikalar kurabilirsiniz. Eğer birlik beraberlik içerisinde çalışmazsanız, işte düşmanlar Hiroşima ve Nagazaki gibi ülkemizin tamamını yakar, yıkarlar. Ama birlik beraberlik içinde çalışırsanız, güçlü olursunuz. Düşmanlarınız size saldırmaya cesaret edemezler. Artık birlik beraberlik içinde çalışmak veya çalışmamak konusunda kararınızı siz verin…” demeleri, bir anlamda bu örnekleri gezerek öğrenmeleri, Japon çocuklarının milli şuur içinde, çalışkan ve vatansever yetişmelerine katkı verir.
23 Nisan kutlamaları her yaklaştığında “Ulusal egemenlik” kavramının ne olduğu, neyi ifade ettiği gibi söylemlere, geçmiş ile ilgili görsel katkılar verilmesi gerektiğini düşünürüm. Emperyalistlerin amacını, düşmanın ülkemizi nasıl işgal etmeye kalktığını ve hangi imkânlarla onlara karşı durduğumuzu, tüm detaylarıyla yerinde anlatmalıyız.
Aynı Japon çocuklarına uygulanan eğitim şekli gibi, ülkemizdeki gelişmeleri de göstermeliyiz. Çanakkale’ye de götürmeliyiz onları. 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası işgallerin başladığı ve boğazların İngilizlerin kontrolüne geçtiği dönemde başlayan milli mücadelenin yani Kurtuluş savaşımızın tüm cepheleri, tüm savaş alanlarını gezdirmeliyiz çocuklarımıza.
İnanıyorum ki, kutlamalar sırasında sadece şiirler okumak, konuşmalar yapmak çocuklarımızın milli ve manevi duygularını yeşertmemize yeterli gelmeyecektir. Japonları bu konuda özellikle eğitim sistemleri konusunda taklit etmemizi faydalı buluyorum.
Konuya Japonlardan girince, sizlere bir de Ikigai’den bahsetmek isterim. “Japonların uzun ve mutlu yaşam sırrı” Ikigai kişisel gelişim kitaplarından biraz farklı bulabileceğiniz detaylara değiniyor ve sizi sağlıklı geçireceğiniz ömrünüze hazırlıyor.
Ikigai Japoncada “varlık nedeni” olarak açıklansa da, “Iki” hayat, “Gai” hedef, amaç anlamına gelmekte. Her 100 kişiden 24’ünün 100 yaş üzerinde olduğu Japonların küresel ortalamayı geçen, Okinawa adalarında yaşayanlarının olağandışı uzun ömürlerini açıklayabileceğimiz bir kavramdır. “Hep meşgul kalarak mutlu ol.”
En uzun ömürlü insanların yaşadığı Okinawa ve namı değer “Mavi Kuşak” bölgesindeki asırlık kişilerle ilgili son tıbbi araştırmalar, bu olağandışı insanlarla ilgili bir takım ilginç gerçekleri ortaya çıkarmakta. Sadece dünya nüfusunun geri kalanından daha uzun yaşamakla kalmıyorlar. Ayrıca kanser ve kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklara çok daha az yakalanıyorlar.
Peki, bu Okinawalılar ne yapıyorlar? Nasıl bir yaşam sürüyorlar? İşte size uzun ve mutlu yaşamanın sırları, ipuçları… Emekli olduktan sonra bile faal bir yaşam sürmeyi öngören Ikigai kuralları şöyle:
-Başkalarına yardım etmek. –Toprakla uğraşmak, sebze meyve yetiştirmek. –Sosyal hayatta yer almak, arkadaş ve aile ile birlikte olmak.
Yaşlanma karşıtı sırları içeren Ikigailer de şöyle sıralanıyor. –Genç kalmanın önemli bir unsuru olarak zihni aktif tutarak beynin yeni bağlantılar yaratıp canlı kalmasını sağlamak. –Hücresel yıpranmayı arttırdığı için stresten uzak kalmaya çalışmak. –Yaşlandırıcı etkisi nedeniyle çok oturmamak. -Zorluklar karşısında yılmamak, olarak maddeleşmiştir.
Hayatın amacını bulmaya yönelik püf noktalar alt başlığı ile verilen Ikigaiyi bulmak için; -Akışı yakalamak. –Dengeli ve bilinçli beslenmek. –Düşük yoğunluklu egzersiz yapmak. –Zorluklar karşısında pes etmemek öneriliyor.
Ikigaimizi bulmaya yardımcı olacak akışı yakalamak için her türlü kaygıyı unutturacak kadar yapmaktan zevk aldığınız ne var sorusunu cevaplamaya yöneltiyor bizi. Akışı yakalamak için aynı anda tek bir işe odaklanmanın yararlı olduğu söyleniyor. Okinawalıların bize önerdiği düsturlar şöyle sıralanıyor.
-Endişelenmeyin. –İyi alışkanlıklar edinin. –Arkadaşlıkları besleyin. –Egzersiz yapın. –İyi beslenin.
–İnsanlarla iyi geçinin. –Acele etmeden yaşayın. -İyimser olun.
Beslenmeye yönelik olarak Ikigai önerileri nedir diye merak ediyorsanız. –Daha az şeker. –Daha az tuz. –Düşük kalori alımı. –Porsiyonları küçültüp sofradan biraz aç kalkmak. –Zaman zaman oruç tutarak vücudu dinlendirmek gibi egzersiz yapmak ve hayattaki tersliklerle baş edebilme yeteneği kazanmak da uzun yaşamın sırları olarak karşımıza çıkıyor.
Yeni bir güne başlarken Ikigaimiz yani sabah yataktan kalkma sebebinizin olması gerekiyor. Yukarıda çok sıradan detaylar gibi görünen önerilerin belki de en önemlisi budur… Sabah yataktan kalkmak için bir hedef belirlemen gerekiyor. Senin de Ikigain bu olmalı.
Hepiniz sağlıklı ve mutlu olarak ömrünüzü geçirin.