Ofiste masamın önünde duran 2023 ajandasını kurcalamaya başlayan 9 yaşındaki müşterimin oğlu, iç sahifedeki 2024 takvimine de baktıktan sonra yüzünde hayret ifadesiyle “Şubat ayı neden bu yıl 28 gün, sonraki sene 29 gün oluyor?” diye sordu.
Babasının ilginç bir ses çıkartarak boğazını temizlediğini duydum önce. Sonra o klasik girizgâhla “bak oğlum” diye başladı. Dünyanın kendi etrafında bir tam dönüşüne gün, 365 güne de yıl dendiğini açıkladıktan sonra bana dönüp “değil mi beyefendi?” dedi.
Anlaşılan açıklama görevi bana düşmüştü. İyi de, bilimsel olarak Şubat ayı ile ilgili çocuğa anlatabileceğim bilgi, Lisede öğrendiklerim ile sınırlıydı. Bir yılın 365 gün 6 saat olduğu ve buna bağlı olarak 4 tane 6 saatin bir gün yapması ile 4 yılda bir 29 gün olduğunu söyleyebildim.
“Peki amca, bütün aylar 30-31 gün iken, şubat ayı neden 28 gün?” diye sorarsa diye içimi bir korku sardığı an, poliçe işlemleri bittiği için kalktılar. Ofisten ayrılırlarken çocukla birbirimize el sallıyor ve yüzümüzden mutlu gülücükler saçıyorduk.
Tahmin ettiğiniz gibi, koltuğuma oturur oturmaz bilgisayarda arama motoruna “şubat ayı neden eksik” diye yazdım. Okuduklarım gerçekten ilginçti. Belki içinizde bu sorunun cevabını bilenler vardır. Ancak ben hiç rastlamamışım doğru cevaba.
Bir yılı oluşturan 365 gün 12 aya tam bölünemediği için bazı aylar 30, bazı aylarda 31 çekmesi uygun görülmüş. Julyen takviminde yılbaşı, baharın başlangıcı kabul edilen Mart ayı olunca, Şubat ayı da yılın son ayı olarak görülmüş.
Aylara sırasıyla 31 ve 30 gün verilmiş ve Şubat’a 29, dört yılda bir ise 30 gün düşmüş. Ta ki İmparator Augustus işleri karıştırana kadar. Hazırlanan takvimde ay isimleri septa, okta, deca gibi sayılarla anılırken, takvimi yaptıran Roma İmparatoru Julius Caesar, Temmuz ayına kendi (july) adını vermiş.
Daha sonraları Roma’nın başına geçen İmparator Augustus da bir aya kendi adını verir. Ancak Temmuzdan sonra gelen Ağustos’un 30 çekmesi egosuna dokunur ve Ağustos’un da 31 gün olmasını, yılın son ayı olan Şubattan 1gün alınmasını ister. Böylece Şubat ayının 29 dan 28 güne düşüşü gerçekleşmiş olur.
2023 yılına giriş yaptığımız bu günlerde, kullandığımız miladi takvimde Hz. İsa’nın doğumu olarak kabul edilen 24/25 Aralık dışında, Ocak ayının başı Hz. İsa’nın adlandırma ve sünnet bayramı olmuş. Ayrıca Ocak ayı geçit ve başlangıç tanrısı Janus’a adandığı içinde takvimin ilk ayı olarak kabul görmüş.
Takvim ile ilgili yeterli bilgiyi edindikten sonra, 2022 yılının bu son buluşmasında sizlere yine bir hikâye ile veda edeyim.
Bir gün Derviş’in biri, bir köyün mezarlığı yanından geçerken bir şey dikkatini çekmiş. Mezarlıktaki bütün mezarların üzerindeki taşlarda “Üç yıl yaşadı”, “Beş yıl yaşadı”, “Sekiz yıl yaşadı” gibi yazılar görmüş. Köye varmış. Köylüler Dervişi köy odasında misafir etmişler. Yemek yenilip sohbet başlayınca, Derviş köyün ileri gelenlerine sormuş.
“Merak ettim. Köye gelirken mezarlıktan geçtim. Mezarlıkta bir şey dikkatimi çekti. Bütün mezar taşlarında üç yıl yaşadı, beş yıl yaşadı, sekiz yıl yaşadı gibi ifadeler yazıyordu. Oysa bu mezarların çoğu yıllar boyu yaşamış, ihtiyarlamış ve vefat etmiş insanlara ait. Niçin böyle yazılmış? Bunun nedenini çok merak ettim.” demiş.
Köyün ileri gelenleri cevap vermişler;
“Biz ömrümüzü dostlarımızla, sevgiyle ve mutlulukla bir arada geçirdiğimiz zamanla değerlendiririz. Diğer zamanları ömürden saymayız!”
2023 yılında dostlarınızla ve ailenizle beraber sağlıkla, mutlulukla ve sevgiyle geçirin. Yeni yıl sizlere ve ülkemize hayırlı olsun.